Bazı noktalar

 Çarşı Pazar ateş yakıyor

Fiyatlar gittikçe büyüyor. Kira artışları Sabit gelirleri hayatından bezdiriyor. Konut fiyatları uçtu gitti. Kim bu Milyarlık Daireleri satın alıyor?

Piyasa'da Fiyat Artışları aldı başını gidiyor. Marketlerde etiketler yenileniyor ve Tüketici şaşkın. Siyaset ise her zaman ki söylemlerini tekrarlıyor "Enflasyon düşecek", ancak ne zaman ağızlarını açsalar ve bir söylemde bulunsalar piyasa bunun aksini ıspatlıyor. 2022 yılının başında Asgari Ücrete yüklü bir zam yapıldı. Şimdi bir mantık yürütelim, varsayalım biz bir işletmeyiz ve bu işletmede, ki Türkiye'de genelde bu oran tüm işletmelerde aşağı yukarı aynı, maliyetlerin %60'ını personel oluşturuyor. Personelin Sigortası var, Tatil günü var, Hastalığı var, Doğum izni var var da var. Emeğe karşı değilim ancak bir işletme açısından bakıyorum. Türkiye'de gelişmiş ülkelerin aksine bir çok çalışan Asgari ücretli çalıştırılır. Bir çoğu ise el altından ödeme alır yani vergisiz sigortasız . Şimdi işletme'nin 100 TL lik bir maliyet kaleminde 60 TL personel giderleri ise ve bu personel giderlerine %50 artış olunca bu 60 TL'ye 30 TL daha eklememiz gerekiyor. Bu kaba hesap ile 60+30=90 TL ve diğer Maliyet kalemleri (kira,elektrik,su, Makine bakım vs., Hammadde) değişmeyip 40TL'de kaldığını düşünelim. O zaman Personel Giderleri           90 TL +

diğer Maliyetler               40 TL                                          =   130 TL. Yani bu durumda 100 TL'lik maliyet oldu 130 TL, sadece personel giderlerin ZORUNLU ARTIŞI ile, çünkü Asagari Ücret Devlet tarafından dikte edilen bir kural. Bu ücretin altında işçi çalıştırılması yasak. Ancak hepimiz bildiği gibi diğer Maliyetler kaleminde sabit varsaydığımız Giderler malesef SABİT KALMADI. Onlar da hareketlendi ve fiyatlar uçmaya başladı çünkü ENERJİ fiyatları birden fırlamaya başladı. En başta yıllarca ucuz enerji kaynağı olan KÖMÜR. 2021 yılında pandemiden dolayı ve Su kaynakların yetersiz olmasından dolayı Kömür Enerji Santrallerine yüklenildi. Prizden aldığımız ELEKTRİK Kömür santralleri sayesinde 24 saat hazır hale geldi çünkü dünya vatandaşı Pandemiden dolayı eve Haps olundu.

 

diğer Maliyetler yaklaşık %60 artınca 40 TL * 0,40= 16 TL'lik bir ek maliyet oluştu. Yani 130 TL + 16 = 146 TL 

 

100 TL'ye üretilen bir mamül bir den 146 TL'ye üretilmeye başlandı. Yani fiyat artışı %46 ve bu enflasyon olması için SÜREKLİ FİYAT ARTIŞLARI olması gerekiyor ki bu böylede oldu. Fiyatlar hızlı veya yavaş arttı.

 

Ve bu artış hala devam ediyor. Kısır döngüye girdik yani bir şeyin fiyatının artması diğer şeylerin fiyatının artmasına sebep oluyorum. İşte bu noktada ben, bu benim şahsi görüşüm ki bu görüşte ben yanlız değilim, tüm Sorumluluğun Türkiye Hükümetinde yani AKP yönetiminde buluyorum. Hükümet Pandemide Aşı krizini iyi yönetti ancak Rakamları iyi yönetemidi. Fiyatlar genel düzeye kaydı nereye kaydı? Atılan altı sifirdan birisi Fiyatlara eklendi. Ancak Gelirkere bir sıfır eklendi mi? Sabit Gelirli (Maaşlı Ücretli Memur Emekli) olanın gelirine zam yapıldı yapılmasına, artış zaten var olan fiyat artışlarının gerisinde kaldı. Bu işten Sabit Gelirli olmayan yani çok Gelirli olan yararlandı. Bunlar da genelde işveren veya Serbest Çalışan Meslek mensupları çünkü bunlar bir maaşa tamah etmeyen ama bir maaşa tamah etmeyi vaaz enden çıkar mensupları Politikacı Serbest Meslek mensupları, Esnaf Sanatkar vb.

Söylemler ile İcraatlar farklı olunca Rakamlar doğrusunu ortaya çıkarıyor.

 

En basitti: Aya Sofya Müzesi Camii'ye dönüştürüldü hal bu iken Müze olarak Gelir kalemi iken bir den Gider kalemi oldu. Camii personeli bakımı vs. Ayasaofya'nın karşısında Sultan Ahmet Camii durur ken Ayasofya'yı siyasi bir malzeme yaparak yeniden ibadete açmak benim görüşüme göre yanlıştı. Halbu ki Fatih'in torunu Osmanlı Padişahı Sevr anlaşmasını yani Birinci Cihan harbinin yenilgisini kabul etmiş ve İngilizlere teslim olmuştu. Atatürk ve Silah arkadaşlarının sayesinde Müslümanlar Hürriyetlerine kavuştu. Yoksa Osmanlıda Padişahın kullydu. Ama bazı farklı düşünenler Kula Kul olmayı daha kolay benimseyebiliyor. Saygı duyarız. Ancak yine de Ayasofya kararı yanlış siyasi karardı.

Ekonomik dil ile Gelir kalemi Gider kaleme dönünce Harcama artar Gelir azalır. Yani Gelirinden fazla Harcarsın. Borçlanırsın.

AKP'nin siyasi popülizm yapması kendi seçmen tabanına hoş görünmesi kabul edilebilir ancak Ayasofya Müzesi'nin Camii ibadetine açma kararını TBMM'de enine boyuna tartışılmalıdı. Ama AKP tartışmayı bırakın diyaloğu bile tahammülü olmayan bir siyasi görüş. Dediğim dedik astığım astık (Osmanlı Saray zihniyeti) veya en azından bana öyle yanısyor. Ayasofya ne AKP'nin ne de başka bir siyasi partinin malı Hükümetin'de malı değildir. Türkiye Cumhuriyetinin yani devletin HEPİMİZİN bir varlığıdır. Ve en azından TBMM bir uzlaşı ile bu konu görüşülmelidi. Yasama ve Yürtüme ve Yargı bir yerde toplanınca Halkın yönetiminden söz edilemez. Bir zümre yönetiminden söz edilir veya daha doğrusu Odak Yönetiminden. Kuvvetler ayrılığı Anyasaya göre bir birini denetleyen dengeleyen bir güç olması gerekir iken bir birini tamamlayan örtüşen kuvvetlere dönüştü ve ZÜMRE ODAKLI faaliyetler ortaya çıktı. Zümre AKP ve etrafında toplanan ve yararlananlar.

 Siyasi Görüşüm olarak AKP taraftarı değilim ve Akp'nin yaptıklarını bir lutuf gibi sunmasına da karşıyım. Madem Halk seçti YAPACAKSIN. Dünya'da kaç tane Kütüphane var hangisini Devletin Başı açmış bir bakmalı. Kütüphane zaten yapılmalı; okuyan bilinçlenen bir toplum isteniyorsa. 

Kütüphane görmek istiyorsanız Almanya'da bir çok üniversitesinin kütüphanesine gidin. Onlar 2000 yıllardan beri veya daha önceden beri gerektiğinde 24 saat hizmet veriyor. Ve onların açılışını en üst devlet yönetimi değil yerel yönetim yapıyor. 

Tekrar söylüyorum: Bu bir AKP'nin lutufu değil. Bir Siyasi Yönetimin Hükümetin Yapması Gerekeni. 

Sene başından beri Amerika Birleşik Devletlerine doğru bir Döviz akımı var. Genişlemeci Para Politikası ile Amerika Merkez Bankasının bastığı paralar veya Kaydi Paralar Amerikaya'ya geri dönüyor. Amerika'da reel faizler negatif olmasına rağmen geri dönüyor. 3 aylık Amerikan Federal Devlet Tahvilleri 8446% değerlendi. Yani dışarıda Avrupa'da Asya'da vs bulunan Fonlar Amerika'ya geri dönüyor. Eksi Faiz getirisi olsa dahi riske girmek istemeyen Fon yöneticileri Fonları Amerika'da park etmeyi daha güvenli buluyor. Bundan daha tutarlı bir şey olabilir mi?  Yüksek Riskli Yatırımlar Kazanç getirebilir ancak Kayıp da getirebilir.

Bu yüzden Sermaye akımları gelişmekte olan ülkeleri Döviz darboğazına sokuyor. Gelişmekte olan ülkeler Döviz açıklarını daha yüksek bir fiyat ödeyerek karşılamaya çalışıyor. 

İşte bu noktada yine ben AKP'yi suçlamak istiyorum. Kardeşim Türkiye'nin zaten Osmanlıdan beri Döviz sorunu vardı. Osmanlıda Düyun-u Ummi niye kuruldu? Siz 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyorsunuz ama yine de ithalat ihracattan fazla. Yani Dışarıya aktarılan kaynak içerden ödeniyor. Kullanılan son model yabancı arabalar vb. Yerel üretilen araçlar niye kullanmıyorsun?  Dış borçlar artıyor. Niye 20 yıllık yönetim sürecinde DÖVİZ GELİRLİ KAYNAKLARI ARTIRAMADIN. 

Ve yine dışarıya Swap üzerinden el açıyorsun?

İsrafı niye sınırlamadınız? Bu kadar israfı kimse sorgulamaz diye korkmadınız mı?

 

Ülkeyi rakamsal olarak uçurumun kenarına getirmeniz  Sizin Hayrınıza değil. Evet Köprüler Yollar Tünneller güzel ama bunlar benim değil ise YABANCININ elinde ise ( gizli Düyünu Ummiler).  Evet belli bir zaman sonra ülkemizin olacak ama şimndi değil. Düyunu Ummi de öyleydi. Kapitülasyonlar Cumhuriyetin ilk Hükümeti tarafından kaldırıldı. 

Ne garip bir dünya: 1.Dünya Savaşında cephede savaşan Türk Askeri bugün Hotel Tatil Köyü TURİZM'de Yabancıyı eğlendirmeye çalışıyor. Tabiri caiz ise MASADA GÖBEK ATIYOR Döviz için. Herşey Dahil Otellerde eğitimli gençler Masa kurup Masa temizliyor. Ve bir çok yemek çöpe gidiyor.

Aslında Hayatın pahallı olmasına Turizm Sektörü sebep oluyor. Çünkü yaklaşık 1-2 milyon aylık yabancı yerel üretilen sebze meyve etten besleniyor ve bu Gıda fiyatların artmasına sebep oluyor. Hem Talep fazlası oluşturuyorlar hem Fiyat artışlarına sebep oluyor. Aslında Turistlerden Turizm Vergisi alınmalı AYAK BASTIKLARI ANDA.

Sene başından beri Altının gram fiyatı %36 arttı. Dövizlerden Dolar %35 . Haberin var mı? Rus Rublesi %70 yakın Türk Lirası karşısında değer kazandı. 

 

SİYASİ GÖRÜŞLER KENDİ GÖRÜŞÜMÜ YANSITIR. BEN TARAFIM ANAYASAYA TARAFTARIYIM.